Tatil Önerileri

Vizesiz Gidebileceğiniz 10 Avrupa Şehri

vizesiz avrupa ülkeleri

Avrupa’da keyifli bir tatil yapmak istiyor ve vize prosedürleriyle uğraşmak istemiyorsanız bu şartı aramayan ülkelere şans verebilirsiniz. Muhteşem sahil şeritlerinden tarihi kalelere, nefes kesen dağ manzaralarından yöresel pazarlara kadar her gezginin kendine uygun bir şeyler bulacağı ülkeleri derledik. İşte vizesiz Avrupa ülkeleri…    

Belgrad

Vizesiz Avrupa ülkeleri arasında olan Sırbistan, başkenti Belgrad ile gezginleri kendine hayran bırakıyor. Köklü tarihi ve kültürel öğelerinin yanı sıra gece hayatı arayanların yüzünü güldüren şehir, büyüleyici Sava Nehri’yle göz alıcı manzaralara da ev sahipliği yapıyor. Tarih ve modernitenin harmanı olan Belgrad, bilhassa tarih meraklıları için ideal bir şehir. Bu nedenle birçok kişi, “Belgrad vize istiyor mu?” sorusunun cevabını merak ediyor. 

Knez Mihailova Caddesi, Nikola Tesla Müzesi, Tasmajdan Park ve Kalemegdan gibi gezi duraklarına sahip olan Belgrad, vize şartı olmayan, düşük bütçeli Avrupa ülkeleri arasında oldukça popüler. Birbirinden çekici gezi durakları arasında gidip gelirken şehrin gelişmiş ulaşım ağlarını kullanabilirsiniz. Şehirde tramvay, minibüs, otobüs ve troleybüsler hizmet sunuyor. Gelişmiş ulaşımın olduğu Belgrad’da en popüler konaklama seçeneği ise daire ya da oda kiralamak. Ancak şehir, otel ve pansiyon seçenekleriyle de ziyaretçilerin yüzünü güldürüyor. 

Belgrad, vizesiz Avrupa ülkeleri arasında bulunan Sırbistan’ın en büyük şehri. Bu da şehrin yeme- içme kültürü bakımından çeşitlilik sunmasını sağlıyor. Şehre bir Türk olarak gidecekseniz Türk mutfağının izlerine kolaylıkla rastlayabilirsiniz. Kırmızı et ve hamur işi ağırlıklı mutfağa sahip Belgrad, bu özelliğiyle vizesiz şehirler arasında dikkat çekici bir noktada. Ayrıca şehirde Sırp kültürünün sembollerinden biri olan sarmaya denk gelebilirsiniz. Türkiye’dekine benzer yöntemlerle hazırlanan bu lezzeti denemenizi öneririz. 

Budva

Karadağ, vizesiz Avrupa ülkeleri arasında ve ülke turizminin kalbi Budva’da atıyor. Orta Çağ mimarisi, birbirinden güzel kıyılar ve İtalyan etkisindeki mutfağıyla dikkat çeken şehir, Avrupa turlarının da vazgeçilmez durağı. Ülke genelinde Euro kullanılmasına rağmen en bütçe dostu ülkelerden biri ve vizesiz gidilmesi Karadağ’ı herkesin merak ettiği bir yer yapıyor. Budva ise Karadağ’a gelip sahil havası almak isteyenlerin uğrak noktası. 

Budva, vizesiz Avrupa şehirlerinin incisi konumunda. Bunda elbette şehrin tarihi ve kültürel dokusunun payı var. Budva Old Town’da tarihe yolculuk yapabilir, Sveti Stefan’da birbirine yakın kümelenmiş kırmızı çatılı evlerin fotoğrafını çekebilir, akşam serinliğinde Adriyatik Denizi’ne kıyısı olan plajların tadını çıkarabilirsiniz. Bilhassa şehre muhteşem denizi için geliyorsanız bunun için eylül ayını değerlendirebilirsiniz. 

Küçük bir yerleşim bölgesi olan Budva, birkaç saat içinde gezilip bitirilebilir. Gün sonunda şehrin dinlendirici atmosferinde deliksiz bir uyku çekmek için konaklama noktası arayanlar için ise birçok konaklama seçeneği var. Budva’ya deniz tatili için değil tarihi atmosferi için gelenlerdenseniz şehrin buna uygun bölgelerindeki otelleri değerlendirebilirsiniz. Deniz kenarında olmak ve plaja hızlıca ulaşmak isteyenler için de her bütçeye uygun seçenekler mevcut. 

Kotor

Kotor, vizesiz gidilebilen Avrupa ülkeleri arasındaki Karadağ’ın en sevilen şehirlerinden. Sizi âdeta bir Orta Çağ kapsülüne girmişsiniz gibi hissettirecek şehrin karakteristik yönü ise bozulmamış göz alıcı mimarisi. Tarihe tanıklık etmiş dar sokaklarda ve Ortaçağ kalelerinin arasında dolaşmak zaman yolculuğu deneyimi yaşatıyor. Vizesiz turların vazgeçilmez durağı olan Kotor’daki Eski Şehir, aynı zamanda UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yer alıyor. 

Kotor, son derece küçük bir kasaba ve sadece yürüyerek tüm sokaklarda gezmek mümkün. Ayrıca yalnızca şehri değil çevresindeki yerleşim yerlerine de araç ulaşımıyla hızlıca gidebilirsiniz. Doğanın tadını çıkarmak isteyenler için ise Kotor Körfezi büyüleyici bir destinasyon. Buradaki tekne turlarına katılarak şehrin tüm bölgelerine hâkim olabilir ve tüm yılın yorgunluğunu geride bırakabilirsiniz. 

Saat Kulesi, Saint Tryphon Katedrali, Kedi Müzesi, St. Lukas Kilisesi ve Pima Sarayı gibi destinasyonlar arası gidip gelerek şehrin tarihi dokusuna tanık olabilirsiniz. Kotor, gezi sonrası acıkanlarıbol bol canlı müzik ve konseptli kafelerle karşılıyor. Şehirde her bütçeye uygun bir yeme- içme mekânı mevcut. Ayrıca sur dışında uygun fiyatları restoranlara rastlamak da mümkün. Tüm Balkan şehirlerinde olduğu gibi Kotor’da da et ağırlıklı yemekler öne çıkıyor.

Üsküp

En gözde Balkan ülkelerinden biri olan Makedonya, yıl boyunca yerli yabancı birçok ziyaretçi oluyor. Ülkenin başkenti olan Üsküp, meşhur Vardar Nehri ile muhteşem bir görsel şölen sunuyor. Doğasıyla kendine hayran bırakan şehrin kozmopolit bir yapısı ve köklü bir tarihi var. Yalnızca bunlar bile “Üsküp vize istiyor mu?” sorusunun bu kadar sık sorulmasını açıklar nitelikte. Üsküp, vize istemeyen şehirler arasında ve Üsküp’te görmeye değer birçok Roma ve Osmanlı eserleri var. 

Mustafa Paşa Camii, Bedesten, Matka Kanyonu ve Taşköprü gibi sayısız destinasyon arasında gezerek tarihe yolculuk yapabilir ve Balkan tarihine tanıklık edebilirsiniz. Şehir merkezinde Üsküp’ü ikiye bölen Vardar Nehri’ne mutlaka uğramalısınız. Burada klasik Osmanlı eserlerinden biri olan Taşköprü’ye 4 metre uzunluğa sahip köprü boyunca yürüyerek şehir manzarasını izleyebilirsiniz. 

Türk ve Avrupa kültürünü harmanlayan Üsküp, gezginlere yeme içme konusunda birçok tabak sunuyor. Geleneksel Üsküp yemekleri arasında ise kuzu etinden güveç, lahana, çeşitli turşu ve çorbalar yer alıyor. Türk mutfağıyla benzerlik taşıyan Üsküp yemeklerinden yedikten sonra dinlenmek için odanıza çekilmek istiyorsanız şehrin çeşitli konaklama seçeneklerinden birini tercih edebilirsiniz. Gece hayatına ve tarihi yapıya yakın olmak istiyorsanız şehir merkezini, sosyal yaşamdan uzak bir ortamda sessizliği tatmak istiyorsanız şehir merkezinden uzak noktaları değerlendirebilirsiniz. Bu yıl rotanızı, vizesiz Avrupa ülkeleri arayışınız için Makedonya’ya çevirebilirsiniz. 

Saraybosna

Üsküp ile birlikte Saraybosna da yoğun turist akınına uğruyor. “Saraybosna vize istiyor mu?” sorusunun yanıtı ise “Hayır” şeklinde. Yani Saraybosna, vizesiz Balkan turu yapmak isteyenlerin favorileri arasında. Balkanlar’ın en hüzünlü şehri olarak bilinen Saraybosna, kendisine yapılan kuşatmanın izlerini hâlâ taşıyor. Bosna- Hersek’in başkenti Saraybosna’ya gelmek için bunun yanı sıra birçok nedeniniz var. Küçük bir yüzölçümüne sahip olsa da köklü tarihi ve yoğun kültürel dokusuyla aradığınızı bulacağınız bir şehir. 

Vizesiz Avrupa şehirleri arasında yer alan Saraybosna, günümüzde hâlâ Avusturya- Macaristan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun izlerini taşıyor. Şehirde yalnızca yürüyerek bile bu izleri taşıyan destinasyonları kolayca keşfedebilirsiniz. Kentin farklı noktalarına gitmek için ise tramvay ve otobüslerden destek alabilirsiniz. Başçarşı, Latin Köprüsü, Saraybosna Şehir Meclisi, Saraci Sokağı ve Bira Fabrikası ise şehrin dikkat çekici gezi durakları arasında. Uzun bir gezi gününün sonunda odanıza çekilip dinlenebilir ya da gece hayatının tadını çıkarabilirsiniz. 

Podgorica

Podgorica, vizesiz gidilecek Avrupa ülkeleri arasında olan Karadağ’ın başkenti. Ayrıca ülkenin en büyük şehri olma bayrağını da taşıyor. Doğal güzellikleri, nefes açan parkları, köklü tarihi ve zengin kültürüyle dikkat çeken Podgorica, vizesiz yeni turların olmazsa olmaz duraklarından biri. Yeşilin her tonunu taşıyan ormanlarla çevrili şehir, Ribnica ve Moraca nehirlerinin birleşiminde yer almasıyla bilhassa merak ediliyor. Şehir merkezine 5- 10 km uzaklıktaki butik oteller ve merkezdeki konforlu oteller de Podgorica’ya gelinmesinin ana nedenlerinden biri. 

Vizesiz Avrupa ülkeleri arayanların favorilerinden biri olan Karadağ, ziyaretçilerini başkenti Podgorica’daki kültürel destinasyonlarıyla karşılıyor. Petrovic Sarayı, Milenyum Köprüsü, Stara Varos, Ribnica Köprüsü, Aziz George Kilisesi, Gorica Orman Parkı ve Stara Varos bunlardan sadece birkaçı. Farklı kültürlerin harmanınu bulabileceğiniz şehirde büyük bir keşif gezisi yaptıktan sonra civardaki restoranlara uğrayabilirsiniz. Buralarda Türk mutfağına ait lezzetleri bulabileceğiniz gibi Popeci, Popara ve Buzara gibi kültürel lezzetleri de deneyebilirsiniz. 

Priştine

Gezginlerin sık sorduğu soruların arasında “Priştine vize istiyor mu?” sorusu da var. Priştine, 2008 yılında bağımsızlığını ilan eden Kosova’nın başkenti ve vize istemeyen Avrupa ülkeleri arasında. Gören kişiye kendini geçmiş dönemlerde hissettiren tarihi yapıları ve farklı medeniyetlere yaptığı ev sahipliğiyle dikkat çeken Priştine, kelimenin tam anlamıyla bir kültür mozaiği. Karasal Balkan iklimine sahip şehre gitmenin en uygun zamanı ise mayıs ve ağustos arasındaki dönem. Yılın bu döneminde şehre vizesiz Avrupa ülkeleri tatili arayan turistler akın ediyor. 

Doğu ve Batı kültürünün harmanlandığı şehirde görmeniz gereken yerlerin başında şu destinasyonlar var: Kosova Ulusal Müzesi, Fatih Sultan Mehmet Camii, Skanderberg Heykeli, Saat Kulesi, Gazi Mestan Türbesi, Yaşar Paşa Camii, Aziz Nikola Ortodoks Kilisesi. Bu destinasyonlar arası gidip geldikten sonra acıkanlar için civarda birçok lezzet noktası var. Arnavut, Sırp ve Orta Avrupa mutfak kültürüne ait lezzetleri deneyimleyerek geziden aldığınız keyfi katlayabilirsiniz. Gün sonunda dinlenmek isteyenler için ise birçok konaklama seçeneği mevcut. Her bütçeye uygun apartların yanı sıra konforu önceleyen lüks oteller de bulunuyor. 

Ohrid

Ohrid, Avrupa’da en eski insan yerleşim noktalarından biri olma bayrağı taşıyor. Kuzey Makedonya’da bir şehir olan Ohrid, neredeyse 6000 yıllık tarihiyle gelenleri kendine hayran bırakıyor. Küçük, şirin ve huzurlu atmosfere sahip Ohrid, ülkenin sekizinci büyük kenti olma niteliğine sahip. Ohrid Gölü kıyısına kurulan ve UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan bu şehri görmek isteyenlerin sayısı da az değil. Elbette bunda Ohrid’in vizesiz Avrupa ülkeleri arasında olan Makedonya’nın bir şehri olmasının payı da var. 

Şehrin sakin ve dingin havasının yanı sıra sardunyalarla süslenmiş balkonlu evleri dikkat çekiyor. Sokak sokak gezerek olduğunuz zamandan kopabilir ve keyifli bir Balkan gezisi yapabilirsiniz. Gezi aralarında dinlenmek için her bir yana serpilmiş kafelerden birine girebilir ve keyif kahvesi içebilirsiniz. Gezmeye başlamak için ise tarihi meydan Ohrid Old Bazaar’dan başlayabilirsiniz. 

Mostar

Mostar, Avrupa’da vizesiz ülkeler arasında olan Bosna Hersek’in en büyük şehri. Mimar Sinan’ın öğrencisi olan Mimar Hayreddin’in eseri Mostar Köprüsü bu şehirde yer alıyor ve şehir ismini bu yapıdan alıyor. Balkan coğrafyasında en çok ziyaretçi alan şehir olma bayrağını taşıyan Mostar, gezginleri geniş kültür mozaiğiyle karşılıyor. Geleneksel yapılar, çok kültürlü kökenlerin ve inançların izleri, dar sokaklar ve Osmanlı Döneminden kalma eserler, Mostar şehrinde görülenden yalnızca birkaçı. 

Huzur veren doğasıyla kendine hayran bırakan şehre gelmek için en ideal ay eylül. Gezinizi bu aya denk getirerek şehrin doğasını keşfedebilir ve tarihi yapılarını fotoğraflayabilirsiniz. Yurt dışı turlarının sevilen şehri olan Mostar’ı gezerken otobüsleri kullanabilir ya da bisiklet kiralamayı düşünebilirsiniz. Bisiklet kiralamayarak şehrin içini sindire sindire keşfedebilir, yol üstünde gördüğünüz restoranlara girerek Begova, Klape, Lonac ve Burek gibi yöresel lezzetleri keşfedebilirsiniz. Şehirde konaklama için ideal kabul edilen bölgeler ise: Blagaj, Siroki Brijeg, Medjugorje bölgeleri. 

Tivat

Tivat, vize istemeyen Avrupa ülkelerinden Karadağ’ın şehirleri arasında. Ülkenin güneybatısında bir sahil şehri olan Tivat, bilhassa lüks yapısıyla ilgi çeken Balkan şehirlerinden. Doğal güzellikleriyle de ünlü olan şehrin yakınında Buca Adası ve Gornja Lastva gibi rezerv alanları yer alıyor. Buralar, özellikle kuş gözlemcilerin ve doğa içinde tatil yapmak isteyenlerin ilgisini çekiyor. Ayrıca manastırlar ve tarihi zenginlik sunan yapılar da gezip görmeye değer.

Avrupa vizesiz ülkelerini arıyor ve özellikle sakin atmosfere sahip bir yere gitmek istiyorsanız Tivat bunun için ideal. Şehir; göz alıcı plajları, fotoğraf karesinden fırlamış gibi görünen taş binaları, geleneksel restoranları ve dar sokaklarıyla otantik bir gezi arayanların favorisi. Huzur dolu bir tatil deneyimi arayanlar için uygun olan Tivat’ın yerel pazarları, müzeleri ve tarihi kiliseleri ise Balkan kültürünü yerinde görmek isteyenlerin yüzünü güldürüyor. Vizesiz Avrupa ülkeleri arasında olan Karadağ’a gelmek isteyenler, bunun için Tivat’ı tercih ederek aradıkları her şeyi bulabilirler. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir