Altın renkli kumları sayesinde tüm dünyanın gözü bu adada! Türkiye’de altın renkli kuma sahip tek bölge olan Sedir Adası (yabancıların bildiği ismiyle Kleopatra Adası) dünyanın her ülkesinden turist akınına uğruyor. Yerli turistlerin ve gezginlerin de en gözde mekanlarından biri olan Sedir Adası, Akyaka ve Marmaris‘e yakınlığı sebebiyle de tercih ediliyor. Adanın ismi adanın eski sahipleri olan sedir ağaçlarından gelse de ne yazık ki günümüzde ada genelinde hiç sedir ağacı bulunmuyor. Ama sedir ağaçları gitti diye üzülmenize gerek yok zira ada hala yemyeşil ve görülmeye değer pek çok tarihi kalıntı içeriyor. Hem deniz kum güneş üçlüsüne, hem de tarih dolu bir atmosfere doymak istiyorum diyorsanız Sedir Adası tam size göre. Bu coğrafyayı keşfetmek için keyifli bir Ege Akdeniz Turu yapabilirsiniz.
Antik çağların Kedrai’si: Sedir Adası tarihi
Adadaki ilk yerleşim izlerine M.Ö 6. yüzyılda rastlanıyor. Kedrai ismi de Latince’de sedir ağacı anlamına geliyor; yani Yunanlılar da bizim gibi sedir ağaçlarından etkilenmiş olacaklar ki, adaya bizle aynı ismi vermişler. Adada konumlanan Kadrai Antik Kenti, Karya Uygarlığı’nın en önemli şehirlerinden biriydi. Şehrin önemini, günümüzde hala ayakta kalacak kadar dayanıklı surlarla çevrili olmasından da anlıyoruz. Ayrıca bazı kaynaklar Kral ve ailesinin yaz dönemini bu adada geçirdiğinden bahsediyor.
Muğla’nın uzantısı: Sedir Adası nerede?
Sedir Adası havasıyla, suyuyla, tarihi dokusuyla Ege’nin tüm karakteristiğini yansıtan ve bunların dışında dünyanın en önemli kum türünü içeren çok özel bir lokasyon. Gidişi biraz zahmetli olsa bile bu kadar özel bir adayı ziyaret etmek her gezginin yapılacaklar listesinde ilk sıralarda yer alıyor. Bodrum Yarımadası ve Datça Yarımadası arasında yer alan Gökova Körfezi’nde uzanan Sedir Adası, Muğla’nın ilçesi olan ünlü tatil merkezi Marmaris’e 16 km uzaklığında.
Plajıyla ünlü Sedir Adası’na nasıl gidilir?
Sedir Adası‘na ulaşım Marmaris ve Akyaka ilçelerinden yola çıkan teknelerle sağlanıyor. Eğer adaya Marmaris‘ten ulaşmak istiyorsanız ortalama bir saatlik araba yolculuğunun ardından, Çamlık Beldesi’nde bulunan Çamlık İskelesi’ne ulaşabilir, buradan da tekneye binebilirsiniz. Tekne yolculukları yaklaşık 45 dakika sürüyor ve oldukça keyifli geçiyor. Tekneler belli bir hareket programından ziyade doldukça kalkıyor ve öğleden sonra seferler azalıyor, bu yüzden ada ziyaretleri için erkenden iskelede bulunmanız tavsiye ediliyor. Kişi başı gidiş dönüş için belirlenen ücret 25 lira. Sedir Adası aynı zamanda bir müze olduğu için adaya girerken de müze giriş ücreti olarak 20 lira ödeniyor, tabii Müze Kart sahipleri bu ücretten muaf tutuluyor.
Sedir Adası Kleopatra Plajı ismi nereden geliyor?
Sedir Adası‘nın altın renkli plajı Kleopatra Plajı olarak anılıyor. Kleopatra Plajı isminin hikayesi de şöyle: efsaneye göre plaj o kadar güzeldi ki, Kleopatra ve Sezar destansı aşklarını ancak bu kadar güzel bir adada yaşayabilirdi. Kleopatra, adaya ayak basar basmaz buraya aşık olmuştu ama kumundan pek hoşlanmamıştı. Sadece Mısır ve çevresinde bulunan tanecikli yapıya sahip kumlar, Helenistik dönemin son kraliçesi yüce Kleopatra‘yı mutlu etmek için Kuzey Afrika’dan Sedir Adası‘na taşınmıştı. Efsanenin doğruluğu tartışılır ama adaya gittiğinizde bu kadar güzel bir plajın ancak efsanelerde yer alabileceğine siz de hak vereceksiniz.
Sedir Adası kumu neden bu kadar önemli?
Sedir Adası kumlarına altın renkli denmesi boşa değil. Sarı kumlu tüm kumsalların altın renginde olduğunu düşünebilirsiniz, ama bu kumun tanecikli yapısı ve renk tonu gerçekten çok özel. Adanın Kuzey kıyısında bulunan altın kumlar çok özel jeolojik süreçlerin ardından oluşuyor. Hatta o kadar özel ki, altın kumların bulunduğu bölümde güneşlenmek ve bu kumu herhangi bir şekilde kumsaldan çıkartmak yasak! Yanlış duymadınız, altın kumlar güvenlik görevlileri tarafından gözleniyor. Yüzdükten sonra güvenlik kontrolünde duş alıyorsunuz ve içine kum koyabileceğiniz hiçbir eşyaya izin verilmiyor. Bu sıkı önlemlerin sebebi eski zamanlarda ziyaretçilerin çanta çanta, poşet poşet kum alıp hatıra olarak evlerine götürmeleri ve değerli kumun gittikçe azalmış olması. Adadan kum kaçırma girişiminde bulunanlara tabiat varlıkları koruma kapsamında yasal işlem uygulanıyor. Sedir Adası kumsalını deneyimleyenler, bu kumların ülkenin en güzel kumu olduğu yönünde fikir bildiriyor. Bu özel kum yapısı, Akdeniz ve Ege boyunca sadece Sedir ve Girit adalarında görülüyor.
Sedir Adası’nda konaklama imkanı bulunmuyor
Altın sarısı kumlarına, turkuaz renkli denizine aşık olacağınız Sedir Adası‘nda konaklama imkanı maalesef bulunmuyor. Bölgenin koruma altında olduğunu ve açık hava müzesi statüsünde değerlendirildiği düşünülürse böylesine kıymetli bir alana otel inşa edilmesi zaten pek mantıklı değil. Bu yüzden Sedir Adası otelleri aramalarınız sonuç vermese de, Sedir Adası civarındaki otellere kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Adada kamp yapmak da yasak olduğundan Marmaris’teki otel ve kamp alanlarını değerlendirerek Sedir Adası‘na oldukça yakın bölgelerde konaklayabilirsiniz.
Sadece plajı değil tarihi de ünlü
Kumu, denizi ve doğal güzellikleriyle göz dolduran Sedir Adası, aynı zamanda ülkemizin en önemli antik sahillerinden biri. Sadece deniz kenarında vakit öldürmek bazı durumlarda sıkıcı olabileceğinden tatilinize biraz tarih ve kültür katmanız Sedir Adası‘nı sizin için de çok daha değerli bir bölge haline getirebilir. Adaya ilk bakışta göze çarpan tarihi sur ve kuleler, kesme taşın ustalıkla kullanılması açısından mükemmele yakın bir manzara yaratıyor. Ancak ada bu surlardan çok daha fazlasına sahip; antik tiyatro, Apollon Kutsal Alanı, Büyük Bazilika, Kıstak Kilisesi ve Agora kalıntıları mutlaka ziyaret edilmesi gereken kültür mirasları arasında yer alıyor.