Yurt dışı gezilerinin en sevilen rotalarından biri olan Orta Avrupa, kültüre, sanata, tarihe ve gurme lezzetlere doymak isteyenlere unutulmaz bir gezi sunuyor. Görülmeye değer ülkeler ve başkentler, dört mevsim milyonlarca turiste medeniyetler tarihinin en ünlü yapılarını, edebiyat, müzik ve sinemanın müzelerden sokaklara uzanan yansımalarını hissetme fırsatı veriyor. En güzel gece fotoğraflarına modellik yapan Budapeşte, sonbaharda bohem etkisini ikiye katlayan Prag ve romantizmin doruklarında gezen Viyana gibi ünlü kentler Orta Avrupa’nın en güzel atmosferini yaşatıyor. İşte tarih, medeniyet, kültür ve sanatla bütünleşen bir tatil geçirmek isteyenler için tüm yönleriyle 13 adımda Orta Avrupa gezi rehberi ve mutlaka görmeniz gereken ünlü şehirler…
1-En popüler Orta Avrupa ülkeleri hangileri?
Gidenlerin her ziyaretinde duygusal bağlarla bağlandığı ve mutlaka bir kez daha görmek isteyeceği en popüler Orta Avrupa ülkeleri arasında, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Avusturya, İsviçre ve Almanya yer alıyor. Yıl boyunca turist akınına uğrayan Orta Avrupa’nın en popüler ülkeleri, dünyanın nabzını tutan sanat olaylarına, yaz ile kış tatillerinin en güzel rotalarına ve dünyaca ünlü lezzetlere ev sahipliği yapıyor.
Orta Avrupa ülkeleri listesi:
- Almanya
- İsviçre
- Çek Cumhuriyeti
- Polonya
- Avusturya
- Macaristan
- Slovakya
- Slovenya
- Lihtenştayn
2- Orta Avrupa dilleri ve konuşulan lehçeler
Orta Avrupa’da, klasik Batı dili ve aksanının yanı sıra Lehçe, Slovakça, Çekçe gibi Balkan dillerinden ve Rusça’dan gelen ortak kelimelere ve deyimlere sahip bir Slav dilleri mozaiği görülür. Bölgede yaşayan genç nüfus İngilizce’yi yaygın olarak kullanır. Bu da gezginle iletişim kurmada kolaylık sağlar. Özellikle ünlü turizm bölgelerinde en çok konuşulan dil olan İngilizce, kırsal kesimlere doğru gidildikçe etkisini kaybeder ve yerel dillerin hakimiyeti kendini gösterir. Bulunduğunuz bölgenin yerel dilinde birkaç kelime öğrenmek ise Orta Avrupa gezisi sırasında renkli ve samimi sahneler yaşamanızı sağlayabilir.
3- Orta Avrupa din yapısı nasıldır?
Orta Avrupa’nın tüm ülkelerinde genellikle Hıristiyan tarihinin kökleri etkisini gösterir. Günümüzde geleneksel Hıristiyan kültürünün toplumdaki farklı yansımalarına kucak açan Orta Avrupa ülkeleri olsa da Polonya, bölgenin en dindar ülkesi olarak bilinir. Polonyalılar’ın büyük çoğunluğu Katolik’tir. Slovakya ve Macaristan ise Protestan azınlıklarla birlikte çoğunluğu Katolik olan ülkelerdir. Bu nedenle Orta Avrupa turu sırasında, alışveriş programınızı Pazar gününün dışındaki günler için yapmanız çok daha iyi olur. Çünkü Katolik etkisinin hakim olduğu bu ülkelerde Pazar günleri, birçok mağaza, restoran ve turistik mekanlar kapalı olacaktır. Yahudi nüfusunun en yoğun olduğu bölgelerden biri ise Macaristan’dır.
4- Orta Avrupa para birimi nedir?
Orta Avrupa haritası içinde yer alan ülkelerin tamamı Avrupa Birliği üyesidir. Dolayısıyla bu ülkelerde Avrupa Birliği ortak para birimi olan Euro kullanılır. Ancak Çek Cumhuriyeti Çek Korunası, Macaristan Forint ve Polonya Zloti olan kendi resmi para birimlerini kullanırlar. Turistik şehirlerde yer alan restoran, cafe ve mağazaların birçoğu ise Euro’yu kabul edecektir. Bu ülkelerdeki geziniz sırasında uluslararası döviz kurlarını gösteren güncel bir uygulama kullanarak da alışverişlerinizi kolayca yapabilirsiniz. Ayrıca Orta Avrupa’nın en kırsal bölgelerinde bile yaygın olan ATM’lerden küçük miktarlarda nakit para çekebilirsiniz.
5- Orta Avrupa şehirleri ve turistik yerler hangileridir?
Orta Avrupa neresi sorusunun harita üzerindeki yanıtı, Baltık Denizi ile Adriyatik arasında kalan ülkeleri işaret ediyor ve bu ülkelerin gözde şehirleri farklı özellikleriyle gezi rotalarının en sevileni olmaya devam ediyor. Sosyal yaşamın zenginliğini maksimum seviyede yaşayan Berlin, kahve kokan sokaklarıyla Viyana, büyük şatoların sığdığı küçük şehir Lichtenstein ve daha birçok kent, müzeleri, cafeleri, sokakları ve tarihiyle baş döndürücü güzelliklerini ziyaretçilerine sunuyor. Orta Avrupa gezi rotası elbette bu şehirlerle sınırlı değil. Özellikle Prag, Ortaçağ atmosferini hissetmek için en hızlı zaman yolculuğunu yaşamanızı sağlayan şehirlerin başında geliyor. Orta Avrupa’nın Paris’i olarak isimlendirilen ve aslında Paris’ten çok farklı özelliklere sahip olan Budapeşte ise Doğu ile Batı sentezinin en güzel mimari yapılarını hemen her sokakta karşınıza çıkarıyor. Heyecan, adrenalin ve hikaye kitaplarının nostaljisini yaşatan en güzel kar manzaralarının adresi ise İsviçre’de yaşanıyor.
6- 1600 yıllardan bugüne bir romantizm başkenti: Prag
Mimarinin en zarif köprülerini, görkemli katedralleri ve ziyaretçilerini Ortaçağ’a götüren sokaklarıyla Prag, Orta Avrupa’da gezilecek yerler listesinin de baş şehirlerinden biri. Çek Cumhuriyeti’nin başkenti olan şehir, 2. Dünya Savaşı’nın zararlarından ise neredeyse hiç etkilenmemiş. Bu nedenle 9. yüzyıldan kalan kale, Eski Kent Meydanı, Astronomik Saat gibi yapılar, orijinal görünümünü bugün de koruyor. Uzun yürüyüşlerden hoşlanıyorsanız, bu Ortaçağ masalındaki yolculuğunuzda ünlü Charles Köprüsü’nü, Mustek ve Vaslavske Meydanı’nı, St. Nicholas Kilisesi’ni ve binlerce turistin enerjisiyle canlandırdığı Prag sokaklarını keşfedebilirsiniz.
7- Gündüz sakin, gece çılgın: Budapeşte
Tuna Nehri’nin iki yakasını tutmuş olan Budapeşte, Avusturya- Macaristan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun mimari izlerini görebileceğiniz, Orta Avrupa’nın en önemli şehirlerden biri. Kentte yapılan bir gezi turunda Kahramanlar Meydanı, Andrassy Caddesi, Opera ve Parlamento Binası, Zincirli Köprü, Buda Kalesi, Mathias Kilisesi ile Elizabeth Köprüsü görülmeye değer yapılardan birkaçı. Berlin’den sonra bölgeninen büyük kenti olan Budapeşte’de gündüz müzeler, köprüler, kiliseler ve tarihi yapılarla geçerken, güneş batmaya başladığında şehirdeki artan hareketliliği fark edebilirsiniz. Çünkü Budapeşte aynı zamanda bir gece hayatı ve etkinlikler şehri. Dünyanın en ünlü müzik festivallerinden biri olan Sziget Festivali’ne ev sahipliği yapan Budapeşte’de gece hayatı da oldukça hızlı ve hareketli.
8- Kültür ve sanatın başkenti: Viyana
Avusturya’nın başkenti Viyana, dünyanın müzik, sanat ve kültür başkenti olarak da Orta Avrupa şehirleri arasında en çok turist çeken isimlerden biri. Gerçek bir müze şehir olan Viyana’da Avrupa’nın en değerli sanat koleksiyonlarını incelemek ve tüm dünyanın ilgisini üzerinde toplayan Habsburg Hanedanı’nın yazlık sarayı Schönbrunn Palace’ı görmek mümkün. Viyana sadece Avusturya’nın değil, aynı zamanda 19. yüzyılda Sanayi Devrimi’ne tepki olarak başlatılan Art Nouveau sanatının da başkenti. Barok mimarinin Art Nouveau ile buluştuğu St. Stephan Katedrali, ayrıca Hofsburg Sarayı, Opera ve Belediye Binası, Sanat Tarihi Müzesi, Kelebek Evi ile Belvedere Sarayı, Viyana’da mutlaka görülmesi gereken güzelliklerin başında geliyor.
9- Yılın her dönemi festivallerle coşan şehir: Berlin
Dört mevsim dünyanın dört bir yanından gelen turistlerin bazen bir festival, bazen de Orta Avrupa tarihi ve kültürünün izleri için buluştuğu Berlin, turistik mekanları, müzeleri ve tarihe damgasını vuran olayların abideleriyle günün her saati canlı bir şehir. Savaş öncesi yıllarda dünyanın en hareketli meydanlarından biri olan ve Berlin Duvarı ile bölünerek yıllarca boş kalan Potsdamer Platz Meydanı’nı görenler, burada yakın bir tarih yolculuğuna çıkıyor. Yeniden birleşmenin yaşandığı 1990 yılından sonra, dünyanın en büyük kentsel tasarım projesi haline gelen bu meydan, her yıl milyonlarca turistin ayak basmasıyla canlanıyor. Almanya’nın en hareketli şehirlerinden biri olan Berlin’de, sembol yapılardan biri olan Brandenburg Kapısı’nı, Bellevue Sarayı’nı, Berlin’in ünlü katedrali Berliner Dom’u ziyaret edebilirsiniz.
10- Orta Avrupa’ya ne zaman gidilir?
Bir şehri keşfederken hava koşulları beni etkilemez diyorsanız, gün içinde bile farklı mevsimler yaşayan bazı kentler fikrinizi değiştirebilir. Örneğin, Orta Avrupa turunda ne giyilir sorusu, söz konusu Budapeşte olduğunda biraz kafa karıştırıcı olabilir. Yaz aylarında 38 dereceyi bulan bir Ağustos günü, Budapeşte’de 18 derecelere varan düşüşler yaşayabilirsiniz. Bu nedenle Budapeşte’ye yaz aylarında gitmeyi düşünüyorsanız farklı hava koşullarına uygun kıyafetler tercih etmeniz gerekiyor. Almanya ise yaz ve bahar aylarını daha ılıman geçiren bir ülke olduğundan sıcaklık eşit dağılım gösterir. Ancak kuzey kesimlerinde aniden bastıran yağışlara karşı da hazırlıklı olmak gerekir. Ayrıca bahar ve sonbahar aylarını gezi için ideal iklimde yaşayan Almanya’ya Ekim ayında giderseniz, kentin en ünlü festivallerinden biri olan October Fest heyecanını yaşayabilirsiniz. Avusturya, yaz mevsiminde oldukça kalabalık ve renklidir. Kayak tutkunları içinse Alpler’in en ideal mevsimi kış olduğu gibi, Salzburg ve Hallstat köyleri de en güzel fotoğraf karelerini bu mevsimde verir. Karasal bir iklime sahip olan Çek Cumhuriyeti, Orta Avrupa gezileri için Mayıs ile Eylül ayları arasında idealdir. Polonya ise ilkbahar sonu ve sonbaharın başında ülkede düzenlenen aktivitelerin yoğunluğu nedeniyle en güzel zamanlarını yaşar. Kış turizminin en popüler adreslerinden biri olan, küçük, masalsı şehir Lichtenstein, Ocak ve Şubat aylarında en kalabalık dönemlerini yaşar.
11- Orta Avrupa konaklama imkanları
Orta Avrupa’nın tüm turistik şehirlerinde her bütçeye ve zevke uygun konaklama seçenekleri bulabilirsiniz. Özellikle başkentlerde konaklama ücretleri sanılanın aksine oldukça uygundur. Küçük şehirlerde ise genellikle pansiyon kültürü vardır ve butik hizmetler ön plana çıkar. Bu şehirlerinden birinde yaz aylarında konaklamayı düşünüyorsanız, rezervasyonunuzu erken ve uzun süreli yapmanızda fayda var. Bu mevsimde oldukça kalabalık olan şehirlerde aksi halde yer bulmakta zorluk yaşayabilirsiniz.
12- Orta Avrupa ulaşım seçenekleri nelerdir?
Orta Avrupa turlarının sağladığı imkanlar arasında ulaşım için en uygun uçak bileti ve transfer seçeneklerini bulabilirsiniz. Orta Avrupa şehirleri ve bölgeler arası geçişlerde ise oldukça kapsamlı olan tren yolu seçeneğini kullanabilirsiniz. Popüler rotalar için gece trenlerini, otobüs saatlerini takip edebilirsiniz. Turunuzu bir rehber eşliğinde değil, bireysel olarak yapıyorsanız kırsal bölgelere ulaşım için araba kiralayabilirsiniz. Ancak gezinizin konforlu ve güvenli geçmesi için iyi bir rota ve yabancı dil bilgisine sahip olmanız önemli.
13- Orta Avrupa mutfağı ve gurme lezzetler
Geleneksel Avrupa mutfağı kültürünü halen koruyan Orta Avrupa ülkeleri, kendine özgü mutfakları ve yeme içme kültürüyle gurme lezzetlerin peşinde olan gezginler için zengin seçenekler sunar. Prag’da dünyaca ünlü Çek biralarının tadına bakmak, cevizli Slovak tatlısı Trdelník’i denemek, “Orijinal lezzetler yerinde tadılır” mottosunu benimseyen gezginler için muhteşem bir Orta Avrupa gezisinin vazgeçilmezleridir. Macar mutfağı genellikle kırmızı biber ve baharatları ile ünlüdür. Viyana’da ise sokak cafelerinden birinde oturup dünyaca ünlü kahvelerin tadına bakabilirsiniz. Şehrin en ünlü tatlısı, elma ile cevizin muhteşem buluşması Apfelstrudel, kahvenize eşlik edebilir. Öğle ve akşam yemeklerinin vazgeçilmezi Şinitzel’in orijinal yorumuyla da burada tanışabilirsiniz. Yemek kültürü ve pişirme yöntemleri olarak benzerlik gösteren mutfaklar, Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Polonya mutfağıdır. Macaristan ise bu Slav etkisinden, Magyar kabilesinin yerel kültürüne bağlılığıyla ayrılır. Dünyaca ünlü bir mantı çeşidi olan Pierogi, pataptesli krep ve lahanayla yapılmış çeşitli yemekler, işte bu geleneksel mutfak kültürüne ait lezzetlerdir. Orta Avrupa şehirleri, kültürü, tarihi, mimarisi ve mutfak kültürüyle, ziyaretçilerine geleneksel kültürlerin en unutulmaz deneyimlerini yaşatmaya devam ediyor. Orta Avrupa’yı keşfe çıkan bir gezginseniz gelecek gezi rotanıza farklı bir kenti daha eklemekten siz de kendinizi alamayabilirsiniz.