Eyfel Kulesi, dünyanın en ikonik yapılarından biri olarak Paris’in sembolü haline gelmiş durumda. Her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği bu eşsiz yapı, sadece bir mühendislik harikası değil, aynı zamanda birçok ilginç hikâye ve gizli detay barındırıyor. Peki, Eyfel Kulesi hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz? İşte bu ünlü yapıya dair pek bilinmeyen detaylar!
1. İlk Başta Geçici Bir Yapı Olarak Planlandı
Eyfel Kulesi, 1889 yılında Paris Dünya Fuarı için inşa edildi ve aslında yalnızca 20 yıl boyunca ayakta kalması planlanmıştı. Fransız hükümeti, fuar sonrasında yapıyı sökmeyi düşünüyordu. Ancak kule, radyo anteni olarak kullanılmaya başlanınca askeri ve iletişim açısından büyük önem kazandı. Bu sayede sökülmekten kurtuldu ve Paris’in simgesi haline geldi.
2. Parisliler İlk Başta Eyfel Kulesi’ni Hiç Beğenmedi
Bugün Paris’in en önemli turistik cazibe merkezlerinden biri olan Eyfel Kulesi, inşa edildiği dönemde pek çok sanatçı ve entelektüel tarafından şiddetle eleştirildi. “Demir yığını” ve “çirkin bir kule” gibi ifadelerle küçümsenen yapı, zamanla Fransız halkının sevgisini kazandı. Hatta ünlü yazar Guy de Maupassant, kuleyi o kadar sevmedi ki, Paris’te yemek yemek için en sık Eyfel Kulesi’nin restoranını tercih etti çünkü kuleyi görmek istemeyenler için en iyi yerin, onun içi olduğunu söylüyordu.
3. Eyfel Kulesi’nin Rengi Üç Kez Değiştirildi
İlk inşa edildiğinde kule, kırmızımsı kahverengi bir renkteydi. Zamanla rengi değiştirilerek sarı tonlarında bir boya kullanıldı. Daha sonra bugünkü “Eyfel Kulesi Kahverengisi” olarak adlandırılan özel bir gri-kahverengi tonuna boyandı. Bu renk, Paris’in gökyüzüyle uyum sağlaması için özel olarak seçildi ve kule her 7 yılda bir 60 ton boya kullanılarak yeniden boyanıyor.
4. Yaz ve Kış Aylarında Boyu Değişiyor
Eyfel Kulesi tamamen demirden yapıldığı için sıcaklığa bağlı olarak genleşme ve büzülme özelliğine sahip. Yaz aylarında sıcak hava nedeniyle ortalama 15 cm uzayabiliyor, kışın ise soğuk hava nedeniyle tekrar küçülüyor. Bu mühendislik detayı, kulenin yapısal bütünlüğünü korumasına yardımcı oluyor.
5. Gustave Eiffel’in Gizli Dairesi Var
Eyfel Kulesi’nin mimarı Gustave Eiffel, yapının üçüncü katında kendisi için gizli bir daire inşa ettirdi. Bu küçük daire, Eiffel’in bilim insanlarını ve önemli konukları ağırladığı özel bir mekândı. Hatta ünlü mucit Thomas Edison da burayı ziyaret etti ve Gustave Eiffel ile bilim üzerine sohbet etti. Günümüzde bu özel daire, turistler tarafından ziyaret edilebiliyor.
6. Nazi İşgalinde Asansörler Kapatıldı
II. Dünya Savaşı sırasında Almanya, Paris’i işgal ettiğinde Fransızlar Eyfel Kulesi’nin asansör kablolarını kestiler. Böylece Nazi askerlerinin kuleye çıkmasını zorlaştırdılar. Adolf Hitler, Paris’e geldiğinde kuleyi ziyaret etmek istedi ancak asansörler çalışmadığı için zirveye çıkmaktan vazgeçti. Savaş bittikten sonra kule hızla onarıldı ve tekrar hizmete açıldı.
7. Dünyanın En Çok Ziyaret Edilen Ücretli Anıtı
Eyfel Kulesi, her yıl 7 milyondan fazla turist tarafından ziyaret edilen dünyanın en popüler ücretli anıtı konumunda. Açıldığı günden bu yana 300 milyondan fazla insan kuleyi ziyaret etti. Turistlerin ilgisi sayesinde, Fransa’nın ekonomisine büyük katkı sağlıyor.
8. Kule, 20 Bin Ampulle Aydınlatılıyor
Eyfel Kulesi’nin gece aydınlatması oldukça dikkat çekici. Kule, her akşam 5 dakika boyunca yanıp sönen 20 bin ampulle aydınlatılıyor. Ancak bu özel ışıklandırma sistemi, 2003 yılında Paris Belediyesi tarafından kuruldu ve elektrik tasarrufu sağlamak amacıyla belirli saatlerde çalıştırılıyor.
9. Kule, Rüzgarın Etkisiyle Hafifçe Sallanıyor
Demir bir yapı olmasına rağmen Eyfel Kulesi, kuvvetli rüzgârlar karşısında esneklik gösterecek şekilde tasarlandı. Rüzgârın şiddetine bağlı olarak, tepe noktası birkaç santimetre sağa veya sola eğilebiliyor. Ancak bu mühendislik harikası sistem, yapının güvenliğini riske atmıyor.
10. En Tepede Harika Bir Manzara Var
Eyfel Kulesi’nin zirvesine çıkmak için 1665 basamak veya asansör kullanılabiliyor. Zirveye ulaştığınızda Paris’in 360 derece panoramik manzarasını izleyebilirsiniz. Özellikle gün batımında buradan şehir manzarası muhteşem bir görselliğe sahip oluyor.
11. Kulede Özel Bir Postane Bulunuyor
Eyfel Kulesi’nde turistlerin kendi özel hatıralarını oluşturabilecekleri küçük bir postane bulunuyor. Buradan sevdiklerinize, üzerinde özel Eyfel Kulesi damgası bulunan bir kartpostal gönderebilirsiniz. Bu, Paris’ten eşsiz bir hatıra bırakmanın en güzel yollarından biri.
12. Bir Dolandırıcının Satmaya Çalıştığı İkon
1925 yılında, ünlü Fransız dolandırıcı Victor Lustig, tarihin en büyük aldatmacalarından birine imza attı. O dönemde Fransız hükümeti, Eyfel Kulesi’nin geleceğini tartışıyor ve bakım masraflarının yüksekliği nedeniyle yapıyı yıkmayı bile gündeme alıyordu. Bu belirsizlikten faydalanan Lustig, kendisini devlet yetkilisi olarak tanıttı ve kuleyi hurda olarak satışa çıkaracağına dair sahte bir ihale düzenledi.
Lustig, özenle seçtiği hurdacılara resmi belgeler göstererek güvenlerini kazandı ve en yüksek teklifi veren iş insanını dolandırmayı başardı. Ancak dolandırıcının foyası ortaya çıkmadan önce o çoktan izini kaybettirmişti. Lustig’in zekice kurguladığı bu sahtekarlık, onu tarihin en kurnaz dolandırıcıları arasına soktu.
Eyfel Kulesi, yalnızca bir mimari şaheser değil, aynı zamanda tarih boyunca birçok ilginç olaya tanıklık etmiş büyüleyici bir yapı. İlk başta eleştirilse de, bugün dünyanın en çok ziyaret edilen ve en çok fotoğraflanan yapılarından biri haline geldi. Eğer Paris’e yolunuz düşerse, bu eşsiz yapıyı yakından görmek ve tüm bu bilinmeyen detayları yerinde keşfetmek harika bir deneyim olacaktır.
İndirimli Paris Turları için sayfamıza göz atın. Hemen seyahatinizi ayarlayın!